Tüp bebek yönteminde yeni umut yapıştırma yöntemi
Dünya genelinde sıklıkla uygulanan, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ise ilk kez kullanılan embriyo yapıştırma tekniği ile tüp bebekte gebe kalma ihtimali iki katına çıktı.
Embriyonun rahime yapışarak tutunmasını sağlayan embriyo yapıştırıcısı yönteminin tüp bebek tedavisinde başarı oranını arttırdığı belirtildi. Özellikle birkaç başarısız tüp bebek tedavisi geçirmiş kadınlarda bu yöntemin önemli derecede katkı sağladığı kaydedildi. Konu ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hakan Çoksüer, embriyo yapıştırıcı yönteminin embriyo transferi sırasında kullanılan ve embriyonun rahime yerleşmesini destekleyen bir madde olduğunu söyledi. Yapılan bilimsel çalışmaların embriyo yapıştırıcısı yönteminin gebelik oranlarını önemli bir şekilde arttırdığını gösterdiğine dikkat çeken Doç. Dr. Çoksüer, “Buna ek olarak düşük riskini ya da hamilelik komplikasyonlarını arttırmadığı gösteriliyor. Çalışmanın sonucunda tüm araştırıcılar hiçbir olumsuz etkisi olmadan sadece gebelik oranlarını arttırdığı sonucuna varmışlardır. Amerika’da Yardımcı Üreme Teknikleri Merkezi’nde ilk kez 63 hastada kullanılan sıvı, gebelik oranlarını iki katına çıkarmış olduğunu göstermiştir. Kendi tüp bebek kliniğimizde 50 hasta için kullandığımız embriyo yapıştırıcısı yönteminde hastaların üçte ikisinin gebe kaldığını gördük. Embriyo yapıştırıcısı uygulanan ile uygulanmayan hasta karşılaştırıldığında başarı oranının önemli derecede arttığını gözlemledik. Onun için artık kendi kliniğimizde bütün hastalara rutin olarak embriyo yapıştırıcı kullanıyoruz. Bu kültür ortamı, embriyoların rahim içerisine transferi sırasında embriyoların kateter içerisinde barındıkları ve rahim içerisine transfer sırasında embriyoları taşıyan sıvıdır. Bu sıvının özelliği içerisinde bulunan hyaluronan adlı maddedir. Bu maddenin embriyo transferi kültür sıvısına eklenmesinin embriyoların rahim içerisinde tutunma şansını arttırdığı bilinmektedir. Bu yöntemin özellikle tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı olan hastalarda önemli bir şekilde başarı sağladığı görülüyor. Herhangi bir yan etkisi de yok. Biz bu metodu Türkiye’de yeni yeni kullanmaya başladık. Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bu yöntemi ilk kez biz uyguladık. Bununla ilgili deneyimlerimiz de önemli derecede arttı” dedi.