40 Soruda Tüp Bebek
Mikroenjeksiyondan farklı olarak spermler belirli bir sayıda yumurtanın çevresine bırakılır ve spermlerden bir tanesi yumurtanın içine kendiliğinden girer.
En önemli faktör yaştır. Kadın yaşı arttıkça gebe kalabilme şansı azalır. 44 yaşından sonra pratik olarak gebelik şansı ihmal edilebilecek kadar azdır. Daha önce geçirilmiş cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, yumurtalık ve tüpleri etkileyen enfeksiyonlar da gebelik şansını olumsuz olarak etkiler.
Cinsel olarak aktif olan kadınlarda jinekolojik muayeneler her yıl yapılmalıdır. Bu muayeneler ile beraber rahim ağzı kanseri taraması için PAP testi (smear) de yapılmalıdır.
Miyomlar rahim iç tabakasına yani bebeğin gelişeceği yere baskı yapıyorsa gebelik şansını etkiler. Rahim duvarından dışarı doğru büyümüş olan miyomlar ise çok büyük olmadıkça gebelik şansını etkilemezler. Tüplerin tıkalı olması ise gebelik oluşumunu imkânsız kılar.
Kadın yaşı 35’in altında ve öyküde gebelik oluşumunu etkiyebilecek herhangi bir problem yoksa 1 yıl, yaş 35’nin üzerinde veya geçmişte gebelik oluşumunu etkiyebilecek bir problem varsa 6 ay sonra inceleme ve tedavi başlanmalıdır.
Tüp bebek 45 yaşına kadar uygulanabilir. Ancak 40 yaşından sonra şansın azaldığı bilinmelidir.
Mikronenjeksiyon tek bir spermin yumurta içine zerk edilerek döllenmenin sağlandığı bir tüp bebek yöntemidir
Mikroenjeksiyonda bir sperm direkt olarak yumurta içine özel bir cihaz (mikromanipülatör) aracılığı ile enjekte edilerek döllenmeye yardımcı olunur.
Gebe kalamayan ve klasik tedavi yöntemlerinin etkisiz olduğu durumlarda bu yöntemler uygulanır.
Yumurtalıkların uyarılması, yumurta toplanması, yumurtaların sperm ile döllenmesi, ve döllenmiş yumurtaların nakli (embryo transferi) aşamalarından oluşur.
Sperm sayısı az ise mikroenjeksiyon yapılır. Menide hiç sperm olmaması durumlarında ise testis içinde cerrahi olarak sperm aranması gerekir.
Vajinal ultrason ile yumurta toplanır. Ağrılı bir işlem değildir. Kliniğimizde biz tüm tüp bebek uygulamalarında yumurta toplamada hafif genel anestezi kullanmaktayız.
Genellikle işlemden bir süre sonra evine gidebilir ve hatta aynı gün öğleden sonra işine dönebilir.
Yumurtalıkların tüp bebek amaçlı uyarılması rezervi azaltmaz.
Yumurtaların döllenmesi için olgun ve yapısal olarak normal olmaları gerekir. Her yumurta döllenmeye müsait değildir. Döllenen her yumurta ise sağlıklı bir embryo haline dönüşmez.
Embriyo transferi basit bir işlemdir. Rahim ağzından ince bir plastik katater ile ultrason eşliğinde rahim içine yerleştirilir.
Transfer sonrası arta kalan kaliteli embriyolar dondurularak saklanabilir.
Bayan yaşı, embriyo kalitesi, uygulama sayısı ve dondurulacak embriyo varlığına göre seçim yapılır. 6. Mart. 2010 tarihinde yürürlüğe giren yönetmelik ile transfer edilen embriyo sayısına 1-2 ile yasal sınırlama getirilmiştir.
İstirahatın faydası gösterilmiş değil. Normal yaşama devam edilmesini öneriyoruz.
Cinsel yaşam ve spor dışında normal aktivitelere transfer sonrasında hemen dönebilir.
Gebelik testi gününe kadar ilişki önermiyoruz ancak bu da etkinliği kanıtlanmış bir uygulama değil.
Kanser riskinde artış söz konusu değil. Yumurtalıkların aşırı uyarılması (hiperstimulasyon) en önemli risktir.
Dış gebelik olasılığı %1–3 civarındadır. Hem rahim içinde hem de dışında olma olasılığı ise %0.5 tir. Buna heterotopik gebelik denir.
Bu oranlar merkezden merkeze çok değişir. Veni Vidi Tüp Bebek Merkezinde biz %45–50 civarında bir gebelik oranı elde ediyoruz.
Fark yoktur.
Tüp bebek ile gebelik olmaması durumunda detaylı bir araştırma yapılmalıdır. Eğer gebeliği engelleyecek bir neden bulunursa tedavi edilmelidir. Ancak çoğu zaman belirgin bir neden bulunmamaktadır.
Tedavinin başından gebelik testi gününe kadar yaklaşık 30 gün sürer.
Düşük riski daha yüksek değildir.
Üç denemeden sonra gebelik şansı düşer. Daha sonraki denemelerde de gebelik elde edilebilir ancak şans daha azdır.
Belirlenebilir ancak etik ve kanuni nedenlerde dolayı Türkiye’de bu mümkün değil.
Eğer aile içinde rastlanan genetik hastalıklar varsa ve bu hastalıkların preimplantasyon tanısı mevcut ise embriyolar üzerinde inceleme yapılabilir.
Akdeniz anemisi, orak hücreli anemi, ve bunlara benzer tek gen üzerinden geçiş gösteren çok sayıda hastalıkta embriyolarda genetik tanı mümkündür.
Gebelik oluştuktan sonra koryon villus örneklemesi veya amniosentez ile genetik hastalıklardan bazılarının tanısı konabilir.
Başarı kadının yaşına ve embriyo kalitesine bağlıdır. 30 yaşın altında gebelik oranları %55-60 civarında olup, 40 yaşında sonra %15-20’lere düşer.
Kadın yaşı, embryo kalitesi, rahmin bütünlüğü başarıyı etkiler.
Rahim içinde embriyoların tutunmasını engelleyecek yapışıklık, myom veya polip gibi problemlerin olması, tüplerin tıkalı ve içlerinin su dolu olması tüp bebekte başarıyı olumsuz olarak etkiler.
En önemli riskler çoğul gebelik ve aşırı uyarım sendromudur.
İşlemin hiç bir aşamasında yatış gerekmez.
Herhangi bir fark yok. Sadece testis içinde alınan spermlerin döllenme amaçlı kullanıldığı durumlarda az da olsa bazı anomalilerde artış olabiliyor.
Tüp Bebek merkezi seçimi, 6. Mart. 2010 tarihinde yürürlüğe giren yeni Tüp Bebek Yönetmeliği ile daha da önem kazanmıştır. Transfer edilen embriyo sayısına yasal kısıtlama getirilmesi ve devlet desteği koşullarının ağırlaştırılması merkez seçimini daha önemli hala getirmiştir.
Elbette, yukarıda bahsedilen hususlara doğru bilgi ile ulaşmak, günümüzdeki internet, basın ortamındaki, maalesef, bilgi kirliliğini de dikkate alır isek, zor olabilir. Yine de çiftlerin, araştırmacı olarak, o merkeze giden ve tedavi olan hastalara ulaşarak deneyimlerini paylaşmalarını tavsiye ediyorum.