Avrupa’da erkek kısırlığında uygulanan metot Diyarbakır’da
Tüp bebek tedavisi kapsamında erkek kısırlığında Avrupa’da yaygın olarak kullanılan SORP testi artık Diyarbakır’da da kullanılacak. Sperm DNA’larında meydana gelen hasarı tespit edip uygun tedavi yöntemini uygulama imkanı bulduklarını belirten Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hakan Çoksüer, bu test sayesinde anne baba olma şansının arttığını belirtti.
Tüp bebek tedavisiyle çocuk sahibi olmak isteyen ailelere yönelik Avrupa’da yaygın olarak kullanılan Sperm DNA Hasarı Tespit Testi (SORP) Diyarbakır’da da kullanılmaya başlandı. Test sayesinde sperm DNA’sında meydana gelen hasarın boyutu tespit edilerek erkek kaynaklı problem saptanıyor ve uygun tedavi şekli belirlenerek çocuk sahibi olmak isteyen ailelerin anne baba olma şansı artırılıyor. Türkiye’de çok nadir uygulanan bu yöntemin başarı oranını arttırdığının bilimsel çalışmalarla kanıtlandığını belirten Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hakan Çoksüer, yöntemin önemini gördükleri için kendi kliniklerinde de testi rutin olarak uyguladıklarını ifade etti.
“Amacımız çiftlerde sperm DNA’sını görmek”
Kısırlık problemlerinin yüzde 40’nın erkek, yüzde 40’ının kadın yüzde 10’unun hem erkek hem kadın yüzde 10’unun da açıklanamayan faktörlerden kaynaklı olduğunu söyleyen Çoksüer, “Erkek faktörlü kısırlığın yüzde 50’e yakın sebep olduğunu görmekteyiz. Gerek tüp bebek başarısında gerekse çocuk sahibi olmak için spermin özellikle genetik yapısının sağlam olması çok çok önem arz etmektedir. Biz biliyoruz ki eğer erkek faktör sperm genetik olarak anormal olursa tüp bebek esnasında dahi ya tüp bebek başarısızlığıyla sonuçlanmakta yada düşük ile sonuçlanmakta yada çocuk sahibi olmada ciddi anlamda sıkıntılar yaşayabilmekteyiz. Onun için biz burada yeni bir test SORP testini dediğimiz o spermin DNA hasarını gösteren güncel bir test uygulamaktayız. Kendi kliniğimizde artık spermin DNA hastalığını tespit etmek için SORP testi denilen yeni bir yöntem kullanıyoruz. Burada da amacımız çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerde spermin DNA’sını görmek” dedi.
“Hastalara SORP testinin önemini anlatıyoruz”
Çevre koşullarında ve şehirlerde gerek stres gerek hava kirliliği gerek beslenme biçiminden gerek içilen gıdaların hormon bozukluğuna neden olması sebebiyle spermlerin DNA’sında çok ciddi hasarlar meydana gelebildiğini kaydeden Çoksüer, “Normalde erkek kısırlığına sadece sperm tahlili yapılarak bakılıyordu sperm sayısı, hareketi ve morfolojisine bakılarak karar veriliyordu. Fakat son yıllarda özellikle Avrupa’nın önde gelen tüp bebek merkezlerinde artık SORP testi ile spermin DNA hasarı tespit edilebilmekte DNA hasarının yüzdesi, spermlerin dölleme kapasitesini bulmaya çalışıyoruz. Buna bağlı olarak hasar tespit ettiğimiz hastalarda antioksidaf tedavilerle bu DNA hasarını çok daha minimalize ederek başarı şansını arttırabiliyoruz. Onun için tedavi biçimini belirlemek için SORP testi artık günümüzde çok çok önem arz ediyor. Bundan dolayı Avrupa’nın önde gelen tüp bebek merkezlerinde bu yöntem çok rutin olarak uygulanmaktadır Türkiye’de ise çok nadiren uygulanabilmektedir. Bunun önemini gördüğümüz için artık kendi kliniğimizde SORP testini rutin olarak uyguluyoruz. Hastalara SORP testinin önemini anlatıyoruz. Buna bağlı olarak da başarı oranının ciddi oranda arttığını görüyoruz” diye konuştu.
“Bölgede ilk olarak biz kullanıyoruz”
Yöntemin ilerleyen süreçte Türkiye’de de yaygınlaşacağını düşündüğünü vurgulayan Çoksüer, şunları kaydetti:
“Spermin DNA problemi olduğunu saptadığımızda ona yönelik tedavi biçimi ve ona yönelik tedavi verdiğimizde hem tüp bebek başarı şansını arttırmış oluyoruz hem de hastaların düşük riskini minimalize etmiş oluyoruz hem de o kişiye yönelik spesifik antioksidaf tedavi verebiliyoruz. O yüzden SORP testi çok önem arz etmektedir. Gitgide ülkemizde daha yaygın hale geleceğini düşünüyorum. Türkiye’de nadir merkezlerde uygulanmakta bu test. Biz kendi bölgemizde bu testi uygulayan kliniğiz. Çünkü artık güncel yöntemler arasında olduğu için ve bu yöntemin de başarı şansını artırdığını bilimsel çalışmalar gösterdiği için de bölgede biz bu yöntemi özellikle uyguluyoruz. Yöntem çok önem arz ediyor. Kendi kliniğimizde özellikle hastalara uygulamaktayız.”